Akhisar’da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler, TBMM’ye sunulan yeni Maden Yasası teklifine karşı ortak bir basın açıklaması yaptı.
Bugün saat 18.00’de Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde düzenlenen basın açıklamasında Akhisar Çevre Derneği, CHP, Sol Parti, EMEP, TİP, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Emekli-Sen, Alevi Kültür Derneği, Tüm Bel-Sen, ÇYDD ve Akhisar Kadın Derneği ile çok sayıda çevreci yurttaş hazır bulundu.
"Doğaya, Zeytine, Geleceğe Sahip Çıkıyoruz"
Katılımcılar adına yapılan açıklamada, 13 Haziran 2025’te Meclis’e sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne sert tepki gösterildi. Açıklamada, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açan düzenlemelerin, çevre ve halk sağlığına ciddi tehdit oluşturduğu belirtildi.
Yeni yasa teklifinin, ÇED süreçlerini formaliteye dönüştürecek şekilde gevşettiği, MAPEG’in madenciler adına tüm izinleri alabileceği, zeytinliklerin kamu yararı gerekçesiyle kamulaştırılarak taşınabileceği vurgulandı. Teklifin yalnızca çevreye değil, hukukun üstünlüğü ve yerel halkın iradesine de aykırı olduğu belirtildi.
Açıklamada şu talepler sıralandı:
- Yasa teklifi derhal geri çekilmelidir.
- Zeytinlikler, ormanlar ve meralar mutlak koruma altında kalmalıdır.
- Çevre hakkı anayasa ve uluslararası sözleşmelerle korunmalıdır.
- Yerel halkın onayı olmadan hiçbir proje uygulanmamalıdır.
Basın Açıklamasını okuyan Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak: Ekonomimizin giderek kötüleştiği. Demokratik eleştiri hakkımızı giderek kullanamaz hale geldiğimiz, sorumsuz maden arama çalışmalarıyla doğamızın giderek daha berbat hale geldiği bir durumda, İktidar önümüze yeni bir maden yasası çıkardı..
Bizim; Akhisar Çevre Derneği, CHP, Sol Parti, EMEP, TİP, Eğitim-Sen, Eğitim-İş,
Emekli-Sen,Alevi kültür Derneği,
Tüm Bel-Sen, ÇYDD, Akhisar Kadın Derneği,
ve bildirin altında imzası bulunan Akhisarlı Doğa Savunucuları olarak buna itirazımız var.
İktidar olduğu günden bu yana zeytinliklerin maden arama çalışmalarına açılması için 9 kez girişimde bulunan AKP milletvekilleri tarafından 13.06.2025 tarihinde 95 sayıyla “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
Teklifteki talepler yalnızca doğanın ve canlıların değil, tüm dünya sağlığını ve iyiliğini olumsuz etkileyecek bir kıyım hazırlığıdır.
Teklif pek çok Kanun’da aleni değişikler barındırıyor.
"Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun"’da ise gizli değişiklikler sunuyor.
Doğa yasalarını, Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerini, Anayasa ve koruma yasalarını yok sayan, müşterek doğal varlıklara fütursuzca saldırıların önünü açan bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız.
Teklifle birlikte birçok proje için ÇED kararı olmadan, her türlü izin, ruhsat verilebilecek, yatırıma başlanabilecek.
Örneğin; 25 hektardan aşağı arazi yüzeyindeki açık maden işletmeleri, maden arama projeleri, asbest içeren yapı ve tesislerin sökülmesi / yıkılması, golf tesisleri, yat yanaşma/bağlanma yerleri, ham deri işleme tesisleri, hurda demir ve/veya çelikten çelik üreten tesisler için çevresel etki değerlendirmeleri yapılmadan her türlü izin ve ruhsat verilecek.
Değişiklik ile ÇED Yönetmeliği EK-1 listede yer alan ÇED zorunlu projeler için de ÇED olumlu kararı beklenmeden onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı, yatırıma başlama ve ihale başvuruları yapılabilecek. Böylece ÇED süreçleri, yaratılacak baskılanma ile formalitenin yerine getirilmesine dönüşecek.
Teklifin 2 ve 3. maddeleri ile Maden Kanunu’nun 3. ve 7. maddelerinde yapılacak değişikliklerle süper izinler süreci başlayacak.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) artık, madencilere her türlü izinleri alınmış ruhsatlar hazırlayacak.
MAPEG’in istediği izin için ilgili kurum dört ay içinde kararını bildirmezse izin vermiş sayılacak. Devlet ormanlarında 36 aya varan sürelerde bedelsiz madencilik izni verilebilecek.
Arama faaliyeti için izin verilen yerlerde işletmeye mutlaka izin verilecek.
Ruhsatlı maden sahalarında arkeolojik sit kararı verilirse, proje sahibi şirkete yatırım giderleri tutarında tazminat ödenecek.
Orman Genel Müdürlüğünün verdiği orman tahsis izinleri ÇED yönünden uygun görüş sayılacak.
ÇED olumlu kararı alınan madencilik faaliyetleri için gereken diğer işlemler en geç 1 ay içinde tamamlanacak.
Altın, gümüş, bakır, kurşun, çinko, demir, krom, linyit ve taş kömürü gibi madenleri kapsayan IV. grup madenler ile bu teklifle yasaya girecek stratejik veya kritik madenlere yasal idare ve kurumlar tarafından izin verilmemesi halinde, yeni oluşturulan KURUL her şeye rağmen izin verebilecek.
Kurulun madencilik faaliyeti lehine karar vermesi halinde ilgili kurum bir ay içinde iznini verip MAPEG’e bildirecek.
Teklifin 11. maddesi, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin verilmesini düzenliyor. Buna göre:
· Zeytinlik alanlar, “başka bir yerde madencilik yapılamayacağı” gerekçesiyle kamulaştırılabilecek.
· İlgili alandaki zeytin ağaçları başka bir yere taşınarak, bölgede madencilik faaliyetleri sürdürülebilecek.
· Yetkili bakanlık, “kamu yararı” gerekçesiyle bu sürece onay verebilecek.
Zeytin Kanunu’nun 20. maddesi, zeytinlik alanların madenciliğe açılamayacağını hükme bağlar. Bu yasa hala mevcut.
Bugüne kadar yapılan madencilikte zeytinlikleri bu yasa korudu.
Şimdi atılan bu adımla ormanlara zeytinliklere yönelik bu koruma kalktı.
Teklif, bu korumayı kaldırarak hukuk devleti ilkesini zedelemektedir.
Taleplerimiz:
Bu yasa teklifinin geri çekilmelidir.
Zeytinlik, orman, mera ve sit alanlarının mutlak koruma statüsü devam etmeli,
Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan çevre hakkı ihlal edilmemeli,
Kamuoyunun ve bilim insanlarının görüşleri dikkate alınmalı,
Yerel halkın onayı olmadan hiçbir proje hayata geçirilmemelidir.
Unutmayınız ki;
bu topraklar, yalnızca bugünün değil, aynı zamanda gelecek nesillerindir.
Haber: Barış GEZİCİ
önce pankart tutulur sonra başkanlık belki vekillik
Akhisar ihtisas OSB‘nin arıtmasına ne ediyorsunuz sayın çevreciler
TBMM Genel Kurul görüşmelerinde, 23 Milletvekili bulunan Yeni Yol partisinin 20 Milletvekili tarafından yoklama talebi ile 2 inci yoklamada da Toplantı yeter sayısı olmadığından Genel Kurul görüşmeleri yarına kaldı.Kanun Teklifi Genel Kurul a görüşülmek üzere gelsin oturun seyredin.