Akhisar entv’de hazırlayıp sunduğum “Engin Akyüz ile konuşuYORUM” programının bu haftaki özel yayını, sadece bir televizyon programı değil; umutla dolu nesillerin sesine kulak verdiğimiz, duygunun, neşenin ve bilincin birleştiği bir zaman dilimi oldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Namık Oğul İlk ve Ortaokulu’ndan gelen 11 öğrencimiz ve onları özveriyle yönlendiren üç öğretmenimizle, tam anlamıyla ekranlarımızda bir bayram yaşandı.
Programın ilk bölümünde çocuklarımızın şiirleriyle başlayan yayın, onların içten gelen yorumlarıyla bambaşka bir derinlik kazandı. Eyüp İnci ve Güneş Doğan öğretmenlerimizin rehberliğinde Nehir, Yusuf, Reyhan Eliz ve İlke; Cumhuriyetin anlamını, 23 Nisan’ın neden kıymetli olduğunu sade ama bir o kadar da etkileyici cümlelerle aktardılar. Onların gözlerinden Atatürk’ün çocuklara duyduğu sevgi, geleceğe bırakılan mirasın ağırlığı okunuyordu.
İkinci bölümdeki sohbetlerde ise yalnızca şiir değil, düşünce konuştu. Eslem, Faik, Öykü ve Kaan; sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerinden yapay zekânın eğitime nasıl entegre edileceğine kadar birçok konuda görüşlerini paylaştılar. Bu genç seslerde, sadece bilgi değil, bir bilinç vardı. "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözünü bir öğretmenin ya da büyük bir devlet adamının değil, bir çocuğun sesinden duyduğunuzda, o söz adeta başka bir anlam kazanıyor.
Ve son bölüm… Müzik, duygunun en evrensel hali olarak o stüdyoya yerleşti. Osman Onur Sarı’nın kemanı, Ayaz Emir Kızıldağ’ın bağlaması, Ekin İrge’nin gitarı ve Elif Ak’ın muhteşem yorumu, bizlere sadece bir konser değil, çocukların sanatla kurduğu bağın gücünü de gösterdi. Çanakkale Türküsü ve Uzun İnce Bir Yoldayım gibi eserlerde duyulan olgunluk, 23 Nisan’a özel coşkulu ezgilerle dengelendi.
Öğretmenlerimiz, eğitimde sabrın ve tutkunun ne demek olduğunu gösterirken, biz ekran başındakiler için hem duygusal hem de umut dolu bir yayın ortaya çıktı. 125 dakika boyunca sadece çocuklarımız konuşmadı; aynı zamanda izleyiciler de onların gözünden dünyaya baktı, onları duydu.
Bu programı yaparken bir kez daha anladım ki, geleceği aydınlatacak olan şey; çocuklarımızın yüreğinde taşıdığı bu saf ses, bu açık bilinç ve bu güçlü umuttur. Bizler de büyükler olarak, yalnızca bu sesi çoğaltmakla, bu bilinci desteklemekle yükümlüyüz.
Bir sonraki programda görüşmek üzere… Tüm çocukların bayramı kutlu olsun!































