Akhisar Kadın Platformu'ndan Şiddete Karşı Sert Tepki
Akhisar Haber NET
Akhisar Kadın Platformu, son aylarda artan kadın ve çocuklara yönelik şiddet olaylarına dikkat çekmek amacıyla Akhisar Belediyesi Sanat Sokağı'nda bir basın açıklaması yaptı.
Akhisar Kadın Platformu Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi arka kısmında bulunan Sanat Sokağında bir Basın Açıklaması yaptı.
Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu ve eşi Özge Dutlulu, CHP Akhisar İlçe Başkanı Hayriye Hacet, CHP Akhisar İlçe Kadın Kolları Başkanı Emine Güven, Akhisar Kent Konseyi Başkanı Cengiz Ödemir’in katıldığı basın açıklamasını 8 Mart Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Ayşen Uçar Okudu.
Uçar yaptığı açıklamada, “Bugün burada son aylarda ardı ardına yaşanan Çocuklara ve kadınlara yönelik erkek şiddetine dur demek için toplandık. Kadınlar olarak erkek şiddetiyle tüm engellemelere rağmen mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos tarihinde Kuran kursuna gidiyorum diye evden çıkıp bir daha geri dönmeyen 8 yaşındaki Narin Güran’in cansız bedeni 19 gün sonra evinin yakınında daha önce 3 kez arama çalışmalarının yapıldığı dere kenarında bulundu. Üzgün ve öfkeliyiz. Narin’i ve katledilen-istismara uğrayan tüm çocukların hesabını sormak için sokaktayız
Tekirdağ, Malkara ilçesinde şiddet gördüğü iddiasıyla hastaneye götürülen ve beyin kanaması geçirdiği anlaşılınca ameliyat edildikten sonra yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren henüz 2 yaşındaki S.D. adlı kız bebeğin, darp ve cinsel istismara uğradığının ortaya çıktığı söyledi. Maalesef ne yazık ki evladımızın cinsel istismara uğradığı adli tıp raporları ile kesinleşmiş durumda, isyanımızı dile getirmek için sokaktayız.
Geçtiğimiz haftalarda Akhisarda 10 yaşındaki kızını boğarak ödürdükten sonra intihar eden babanın haberini dehşet içinde okuduk.
Çocuklarımızı korumak için sokaklardayız..
Üzgünüz çocuklar, sizleri korumakla sorumlu olan yetişkinler sizleri koruyamadık.
Yasaların uygulanmasını sağlayamadık, şiddeti önleyici, şiddetten koruyucu sözleşmelerden çıkılmasının önüne geçemedik. koruma ve önleme politikalarında ısrarcı olsakta sizleri kurtaramadık. Sizler aklımızda mücadelemiz devam edecek. Bir daha tek bir evladımızın daha acı cekmesine izin vermemek için kadınlar birlikte.
AKP nin kutsal aile güzellemeleri . Çocukları ve Kadınları görmedi. Şiddete karşı koruyucu önleyici politikalar geliştirilemediği gibi, katillere, şiddet uygulayanlara karşı cezasızlık politikaları çocukları ve kadınları öldürdü, öldürüyor. Yaşanan olaylarda “siyaset” failler için koruyucu, tanıklar için korkutucu susturucu etkiler yarattı. Buna şahitlik ettik.
Koca bir köy sustu ve bir çocuk öldü.
TÜİK kayıp çocuklara dair 8 yıldır veri açıklamıyor. 2008 – 2016 yılları arasında Türkiye’de kayıp çocuk sayısı 16 ülkenin nüfusundan fazla. 2016 yılında son açıklanan TÜİK verisine göre kayıp çocuk sayısı 104 bin 531.
2010- 2014 yılları arasında mağdur çocuk sayısı yüzde 76 oranında arttı. Küçük yaştaki çocukların failleri ebeveynleri olurken daha büyük yaştaki çocukların failleri akraba/tanıdıkları. 2017 yılında Antep’te kayıp çocuk başvurusu yapan ebeveyn sayısı 691 iken 2021 yılında Meclis’e verilen soru önergesinde kayıp çocuk sayısı 19 bin 277. Türkiye’de ortalama günde 32, yılda 10 bin çocuk kayboluyor. 2023 yılından 2024 ağustos ayına kadar 716 çocuk, iş cinayetlerinde öldü.
2023 yılında çocuk istismarından açılan dava sayısı ise 31 bin 216.
Türkiye 20 Mart 2021’de, ilk imzacısı ve tarafı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı ve tek adam kararıyla imza çekti. Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi, erkek şiddetine karşı var olan en kapsamlı sözleşme olma özelliği taşıyor. Türkiye bu kararla yalnızca uluslararası bir sözleşmeden çekilmekle kalmadı aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla şiddete karşı mücadele etmekten tamamen uzaklaştı. Sözleşmenin üstüne kurulduğu şiddeti önleme, kadınları şiddete karşı koruma, failleri cezalandırma ve kurumların şiddete karşı koordinasyon içinde çalışması ilkelerini reddetti.
İlk günden bu yana İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmenin kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele için siyasi irade olmadığının açık göstergesi olduğunu dile getiriyoruz. Bu iddiamız ise devletin “şiddete sıfır toleransı” olduğu iddiası ve kendi yasalarımız varken uluslararası sözleşmelere ihtiyaç duymadığımız gerekçesiyle yalanlanıyor. Fakat 6284 sayılı Kanun’a, Medeni Kanun’a, Anayasa’ya yöneltilmiş saldırılar bizlere haklı olduğumuzu bir kez daha gösteriyor. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti görmezden gelerek, erkek şiddetine hizmet eden yasalara ve karar mekanizmalarına itiraz ediyoruz. Buradayız çünkü kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddetin tanığıyız. Çocuklar ve kadınlar lehine bu hukuk düzenini dönüştürmek için mücadeleye her yerde devam edeceğiz.
Akhisar kadın platformu olarak ülkemizde Çocukların ve Kadınların şiddetsiz yaşam hakkı içinbiraradayız. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” dedi.