Akhisar Milli İrade Platformu'ndan İsrail'in Gazze Politikalarına Sert Tepki
Haber Merkezi
Akhisar Milli İrade Platformu, Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi'nde yer alan Öğretmenevi önünde kritik bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Akhisar Memur-Sen İlçe Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Temsilci Başkanı Said Akdağ, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını kınadı ve uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Akdağ, "İsrail terör devleti, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik alçak ve ahlaksız saldırılarını sürdürüyor," diyerek başladığı konuşmasında, saldırılarda 30 bini aşkın Filistinlinin yaşamını yitirdiğini, bunların büyük bir kısmının çocuk, kadın, yaşlı ve hastanede tedavi gören insanlar olduğunu belirtti. Gazzelilerin tarifsiz acılar içinde olduğunu vurgulayan Akdağ, dünya vicdanına seslenerek, "İsrail, binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yürekleri dağlayan çığlıkları nasıl duymazsınız?" ifadelerini kullandı.
Akdağ, Batı ülkelerinin İsrail'e verdiği desteği eleştirerek, "Sözde insan hakları savunucusu Batı, ateşkes çağrılarını engelliyor, İsrail’e etkin bir biçimde silah ve siyasi destek veriyor," dedi ve Batılı ülkelerin Filistinlilerin haklarını savunanları gözaltına alarak sessiz kalmalarını kınadı. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası arenada sorumlu bir irade sergileyerek hem Filistin davasını gündemde tutmaya devam ettiğini hem de Gazze'deki insanlık trajedisinin önüne geçmeye çalıştığını belirtti.
Basın açıklamasında, tüm dünya ülkelerine vicdansız saldırılara karşı ortak bir duruş sergilemeye ve acil ateşkes ile kalıcı barış için çağrıda bulunuldu. Akdağ, "Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye saygı ile destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz," diyerek sözlerini tamamladı.
Bu basın açıklaması, bölgedeki durumun ciddiyetini ve Akhisar Milli İrade Platformu'nun uluslararası topluma yönelik beklentilerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Said Akdağ yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Tarihi; katliam ve ayrımcılıktan ibaret olan İsrail terör devleti, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik alçak ve ahlaksız saldırılarını sürdürüyor. Bu hunharca saldırılar sonucunda bugüne kadar 30 bini aşkın Filistinli yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin üçte ikisinden fazlası çocuklardan, kadınlardan, yaşlılardan ve hastanede tedavi görürken bombalara maruz kalan insanlardan oluşuyor.
Gazzeliler tarifsiz, akıl almaz acılar içinde!
Akıl ve vicdan sahibi insanlar, feryat içinde!
Yeryüzünün propaganda makinaları, bu şiddet düşkünü anormal devletin katliamlarını meşru müdafaa olarak göstermekten utanmıyor. Sözde insan hakları savunucusu Batı, ateşkes çağrılarını engelliyor, İsrail’e etkin bir biçimde silah ve siyasi destek veriyor, akıl almaz bir tutum içinde Filistinlilerin haklarını savunan protestocuları dahi susturarak gözaltına alıyor.
Zalimle mazlumu eşitleyip, zalimi aklıyorlar.
Batılı ülkelerin yönetimleri âdeta İsrail'in esiri olmuş durumdayken, aynı ülkelerin halklarında yaşanan uyanış ve giderek yükselen itirazlar ise bize insanlık adına umut veriyor. Filistin’e özgürlük yürüyüşleri zulme sessiz kalmayan vicdanların olduğunu gösteriyor.
Tüm bu süreçte Türkiye, uluslararası alanda sorumlu iradeyi yüklenerek hem Filistin davasını dünya kamuoyunda gündemde tutmaya devam ediyor hem de Gazze’de yaşanan insanlık trajedisinin önüne geçmeye çalışıyor.
İnşallah İsrail’in zulmü ve batının sessizliği, Müslüman coğrafyanın uyanmasına, dünyanın vicdan sahibi insanlarının gerçekleri görmesine vesile olacaktır.
İsrail, binlerce çocuğu öldürdü, binlercesini yetim bıraktı. Yürekleri dağlayan çığlıkları nasıl duymazsınız?
Neredesiniz çocuk hakları savunucuları, İnsan hakları savunucuları, neredesiniz?
Masum insanların suyunu kesmek kaç bombaya, hastaneleri yok etmek kaç kurşuna eşittir?
İnsanları aç, susuz, gıdasız, ilaçsız, havasız bırakarak ölüme terk etmek hangi vicdana sığar?
Yıllardır abluka altında tutulan Gazze’nin dev bir mezarlığa dönüşmesini engellemek için daha kaç çocuk ölmelidir?
Sivilleri kasten öldüren, sivil yerleşim yerlerini bombalayan, şehrin alt yapı hizmetlerini, ibadethanelerini, okullarını ve hastanelerini kullanılamaz hale getiren, insanların en temel ihtiyaçlara erişimini engelleyen İsrail rejimini; işgal rejimine göz yuman, insanlık suçlarını görmezden gelen, gizli açık destek olan tüm kurum ve kuruluşları ve dahi, bu kötülüğe hizmet eden “insan”ları şiddetle kınıyoruz.
Çocuklar ve insanlık onuru için, vicdanlı insanlara acil çağrımızdır:
Tüm dünya ülkelerini bu vicdansız saldırılara karşı ortak bir duruş sergilemeye, acil ateşkes ve kalıcı barış için çağrıda bulunmaya davet ediyoruz.
Gazzelilerin en doğal hakkı olan insanca yaşama ve mülkiyet haklarının korunması hususunda verdiği mücadeleye saygı ile destek verdiğimizi ve daima yanlarında olacağımızı beyan ediyoruz.
İnsan için esas olan öldürmek değil yaşatmaktır!
Selam olsun düşünen, insanlık için dertlenen, umut edenlere!
Selam olsun çağrımızı yüreklerinde hissederek harekete geçenlere!