Hangi durumlarda psikoloğa gidilmeli?
‘Psikoloğa neden gidilir?’, ‘Psikoloğa gitmem için bir sorunum olmalı mı?’, ‘Psikoloğa gitmem gerektiğini nasıl anlarım?’ sıkça sorulan sorulardan sadece birkaçı. Aslında son dönemdeki bilinçlenme ile birlikte, psikoloğa gitmek için bir problemimizin(sorun, rahatsızlık) olması gerektiği inancı yavaş yavaş azalıyor. Kısacası bireylerin hayatının her döneminde psikoloğa ihtiyaçları var.Tabi ki, bir psikolojik rahatsızlık veya kriz anı yaşayanlar dışında, psikoloğa gidenlerin sayısı oldukça az. Ancak terapi süreci ‘sağlıklı’ bir birey için de son derece faydalı olabilir. Bu faydaların başında ise, kişinin kendisini daha iyi anlaması ve hayatına farklı bir perspektiften bakabilmesi geliyor. Kısa süreli bir psikoterapi, kişinin kendisini daha iyi tanımasına yardımcı olur. Psikoloğun desteği ile birlikte birey, günlük hayatın sancıları, iş ve özel hayat dengesi, ilişkileri, hedef ve hayalleri ile ilgili pek çok konuda bir farkındalık kazanabilir.‘Ben bunu zaten kendi kendime yapıyorum; kendimi dinliyorum, yazıyorum, okuyorum. Psikoloğa ne gerek var?’ diyorsanız, onun da şöyle anlatayım: Kendinizi daha iyi anlamak için bu yöntemler bir yerden sonra çok başarılı olmayabilir, daha doğrusu bir noktadan sonra fazla yol kat edemeyebilir, bir nevi körlük başlayabilir. Kim olduğunuzu görmek için, aynada kendinize baktığınızda, ayna size dışarıdan görüneni gösterecek. Kendinizi yine kendi gözünüzden göreceksiniz, ama bu bakış açısı kim olduğunuzu, neyi neden istediğinizi, verdiğiniz tepkileri, aldığınız kararları anlamanıza yardımcı olamayacak. Bu konuda yapılabilecek en etkili şeylerden biri, aklınızdaki soruları, düşünce ve duygularınızı, güvendiğiniz birine açmanız ve bunları kelimelere dökerken, kendinizi de duymanız. Genelde ilk gidilen kişi, aile, arkadaş, akraba, hatta komşu ile bile olabiliyor. Ancak çoğu zaman bu kişiler, ya zaten sizin tarafınızdadır ve sizin duymak istediklerinizi söylerler, ya da kendi günlük koşturmacaları içinde sizi can kulağı ile dinleyemeyebilirler. Kısacası, ön yargılı, subjektif ve taraflı olabilirler. Oysa ki, bir psikolog size tarafsız olacaktır; sizi dikkatlice dinleyip, sorular yönelterek sizin kendinizi anlamanızda size yol gösterecektir. Bu sayede, kendinize karşı daha dürüst olup, dışarıdan bir kişinin gözünden kendinizi görme ve anlama fırsatı yakalayabilirsiniz.İşte bu, bir psikoloğun size yardımcı olabileceği en etkili alanlardan biri. Psikoloğunuz size, kendinizi farklı bir gözden görebilme fırsatını sunarken, objektif ve yargılamadan sizin kendinizi daha iyi tanımanıza ve anlamanıza yardımcı olabilir. Bu sebeple, bir problemimiz olmadan, sağlıklı bir zihinle, daha anlamlı bir hayat için psikoloğa gidebilirsiniz.Psikolog Enis Geçek
Psikolog enis geçek 1994 yılında Akhisar’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Akhisar’da tamamladı. 2016 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldu.2016 yılında başladığı çalışma hayatına Akhisar, Manisa ve Salihli’ de bulunan çeşitli eğitim ve sağlık kurumlarında kendi ofisinde danışan görmeye başladığı tarih olan 2021 yılının Mart ayına kadar devam etti.Bu süreçte birçok psikoloji eğitimine katılarak kendini mesleğinde daha da geliştirmek için çabaladı. 2021 yılında açtığı ofisinde 3 yaş ve üzeri Çocuklar ile Oyun Terapisi hizmeti vermekte ayrıca, Genç ve Ergen Danışmanlığı, Ebeveyn Danışmanlığı, yetişkinler için Bireysel ve Çift Danışmanlığı hizmeti vermektedir.
Ben çok memnun kaldım Enis beyden Akhisar da bir numara
Bence her insanın kendine 3. Bir gözden bakabilmesi sorunlara karşı verdiği tepkileri daha sağlıklı hale getirmesi için duygularını ifade etmek konusunda işbirliğine istekli olabileceği bir psikologa danışmalı. Çok güzel bir deneyim