Öğretmenlere Yönelik Şiddete "Hayır": Akhisar'da Altı Sendikanın Ortak Açıklaması
Akhisar Haber NET
Akhisar'da tarihi bir birliktelik örneği sergileyen altı farklı eğitim sendikası, öğretmenlere yönelik artan şiddet olaylarına karşı ortak bir ses vermek amacıyla bir araya geldi. Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Bir-Sen, Eğitim Gücü-Sen ve Hürriyetçi Eğitim-Sen tarafından düzenlenen basın toplantısında, eğitimcilerin karşılaştığı şiddet olaylarına dikkat çekildi ve acil önlemler alınması çağrısında bulunuldu. Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi'ndeki Öğretmenevi önünde gerçekleştirilen bu toplantı, bölgedeki eğitimcilerin ve toplumun genelinde büyük bir destek buldu.
6 Sendikanın bir araya gelerek yatığı basın açıklamasına CHP Manisa Milletvekili A. Vehbi Bakırlıoğlu, CHP İlçe Başkanı Hayriye Hacet ve 6 Sendika üyeleri basın açıklamasına katılarak destek verdi.
Basın açıklaması “Öğretmene Kalkan Eller Kırılsın”, “Güvenli Okul, Güvenli Toplum”, “Susma haykır, Şiddete Hayır”, “Eğitimde Şiddete Hayır”, “Öğretmene Şiddet, Geleceğe İhanet”, “Birleşe, Birleşe Kazanacağız”, sloganları altında basın açıklaması gerçekleşti.
Basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen Senai Yavuz, Eğitim-Sen Gönül Kızıltaş, Eğitim-İş Cem Kadir Bedirhanoğlu, Eğitim Gücü-Sen Lokman Yasin Şen, Eğitim-Bir-Sen Said Akdağ, Hürriyetçi Eğitim-Sen Kağan Sümbelli, basın açıklamalarını okudular.
6 Sendikanın ortak basın açıklamasının tam metni;
Artık Yeter!
EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI ÇIKARILSIN! CAN KORKUSUYLA EĞİTİM OLMAZ; YAŞAMAK İSTİYORUZ!
Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye’de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir.
Kamuoyunu ve eğitim camiamızı büyük yasa boğan şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde okul müdürü olarak görev yapan İbrahim Oktugan, bir öğrenci tarafından menfur bir saldırıyla silahla vurularak canice öldürüldü. Öncelikle kıymetli meslektaşımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyoruz.
-ÖĞRETMENE KALKAN ELLER KIRILSIN
Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızı da sarmalamış olması çok sayıda meslektaşımızın şiddetin hedefi haline gelmesine neden olmaktadır. Öncelikle kabul etmek gerekir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm yetkililerin, hatta toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, okullarımızı ve öğretmenlerimizi de hedef almış durumdadır.
Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenlerin göstermesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalması öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur.
-GÜVENLİ OKUL, GÜVENLİ TOPLUM
Güvenlikten tasarruf olmaz! Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim çalışanının, kaç öğrencinin can vermesi gerekiyor?
Plansızlık sebebiyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Planlama ve rehabilitasyon süreçleri sağlıklı işletilmediği için güvenlik anlamında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu güvenlik açığının faturası bizlerin canı mı olacaktır?
-SUSMA HAYKIR, ŞİDDETE HAYIR
Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir.
-EĞİTİMDE ŞİDDETE HAYIR.
Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm kamu eğitim çalışanlarına ve Özel eğitim kurumlarında çalışan tüm eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması, bu noktada tüm siyasi partilerimizi birlik içinde olarak bu teklife destek vermesini ve tekliflerimizin yasalaşması ve tutukluluğu gerektiren katalog suçları kapsamına alınması, en büyük beklentimizdir.
Anayasaya göre her öğrencimizin eşit, adil ve bedelsiz alması gereken bir kamu hizmeti olan eğitim alanı, devlet okullarının niteliğini ve niceliğini yetersiz bırakıp sermayeye kâr kapısı yapılmamalıdır. Bu ülkeyi kuran Başöğretmen, eğitim çalışanlarına gelecek nesilleri emanet edecek kadar çok güveniyordu. Bu ülke, dünyada bir başöğretmen’in kurduğu tek ülke, daha yeni kurulmuş bir Cumhuriyet iken bile sanayi, demokrasi ile eğitimin ülkenin kalkınması için eşdeğer tutulduğu bir ülke. Şimdi bu ülkede eğitim çalışanlarının hor görülmesini, emeğinin ve hatta canının hiçe sayılmasını kabul etmiyoruz! Bizler Başöğretmenin eğitim neferleriyiz; kendi değerimizi biliyor, itibarımıza, haklarımıza, canımıza, canımızın parçası olan öğrencilerimize sahip çıkıyoruz!
-ÖĞRETMENE ŞİDDET, GELECEĞE İHANET
Okullarda yaşanan şiddetin ve eğitim çalışanlarına yönelik saldırıların önlenebilmesi, öncelikle her fırsatta eğitim çalışanlarını hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Türkiye’nin her yerinde eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde eğitim çalışanlarını hedef alan şiddet olaylarının yaşanması, şiddetin arkasındaki nedenlerin ortaya çıkarılmasını, eğitim kurumlarında eğitim çalışanlarının can güvenliğinin sağlanmasını gerektirmektedir. Okulda şiddet olaylarının son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.
Okulda şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için atılması gereken acil adımlar ve taleplerimiz:
• Eğitimde şiddet yasası acilen çıkarılmalıdır. Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır.
• Özel ya da devlet okulu ayırmaksızın, tüm okulların güvenliği derhal sağlanmalıdır. Devleti yönetenler hem devlet okullarını güvenli hale getirmeli, kadrolu güvenlik personeli atamalıdır. Özel okullarda da aynı güvenlik önlemlerinin alınması şart koşulmalı ve bu konuda sıkça denetim yapılmalıdır.
• RTÜK’ün toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı TV yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır.
. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren acil bir eylem planı olmalıdır.
• Müfredat içerisine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten toplumsal yaşam dersleri içeren programlar hazırlanmalıdır.
. Okullarda rehberlik birimleri daha etkin hale getirilmeli, her okula rehber öğretmen normu verilmeli, sayıları artırılmalıdır.
-BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ
Aysun Karalar, Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, İbrahim Oktugan… Hayatlarının en verimli döneminde sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm şehit eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz. Şiddete maruz kalan sayısız eğitimcimize de minnetlerimizi iletiyor, her daim destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.( Said)–
-ÖĞRETMENE ŞİDDET GELECEĞE İHANET
-BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ
KATILAN SENDİKALAR :
EĞİTİM İŞ
EĞİTİM BİR-SEN
TÜRK EĞİTİM SEN
EĞİTİM SEN
HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN
EĞİTİMİN GÜCÜ SEN