Panik Atak Tedavisi: Zorluklar ve Çözüm Yolları

Panik Atak Tedavisi: Zorluklar ve Çözüm Yolları
Akhisar Haber NET

Psikolog Enis Geçek, Akhisar Haber NET’e özel yaptığı açıklamada panik atağın zorluklar ve çözüm yolları hakkında değerli açıklamalarda bulundu.

Panik atak, günümüzde sıkça karşılaşılan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir rahatsızlık olarak biliniyor. Çoğu kişi panik atak geçirdiğinde yoğun fiziksel belirtiler yaşar. Bu belirtiler arasında çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi, mide bulantısı ve denge kaybı gibi sorunlar öne çıkmaktadır. Ancak panik atak yalnızca fiziksel belirtilerle sınırlı kalmaz, aynı zamanda kişinin zihinsel süreçlerini de derinden etkileyen bir sorundur.

Panik atak yaşayan kişiler, bu durumu genellikle psikolojik bir sorun olarak kabul etmekte zorlanırlar. Fiziksel belirtiler o kadar yoğun olabilir ki, birçok kişi bu belirtilerin başka bir sağlık problemine işaret ettiğini düşünerek farklı branşlarda doktorlara başvurur ve çok sayıda test yaptırır. Ancak bu testlerin sonucunda önemli bir bulguya rastlanmaması, kişinin yaşadığı durumu anlamlandıramamasına neden olabilir. Bu durum da panik atağın şiddetini artırarak, bir kısır döngü yaratır.

Bu döngünün temelinde genellikle fark edilmeyen negatif düşünceler yer alır. Bu olumsuz düşünceler, kişinin nefes alışverişini ve kaslarını etkileyerek vücutta bazı fiziksel belirtiler ortaya çıkarır. Örneğin, aşırı stres ve endişe hali, oksijen-karbondioksit dengesini bozarak kalp çarpıntısı ve nefes darlığına yol açar. Kişi, bu bedensel belirtileri yaşadıkça, kontrolünü kaybetme korkusu daha da artar ve panik atak daha da şiddetlenir.

Uzmanlara göre, panik atak, çoğu zaman kişinin zihinsel ve duygusal yüklerinin beden tarafından tolere edilemez hale gelmesi sonucu ortaya çıkar. Beden, kişinin zihinsel olarak aşırı yüklenmesine karşı bir savunma mekanizması geliştirir. Yoğun stres ve olumsuz düşüncelerle sürekli mücadele eden bir zihin, bedeni de bu yük altında bırakır. Sonuç olarak, beden bu durumu daha fazla kaldıramayarak bir tür "dur" sinyali gönderir ve bu sinyal de panik atak olarak ortaya çıkar.

Ancak burada dikkat çekilmesi gereken önemli bir nokta, panik atağın tek başına bir hastalık olmadığıdır. Aksine, bu durum, bedenin yardım çığlığı olarak da yorumlanabilir. Panik atak geçiren kişiler, bu sürecin sonunda genellikle hayatlarındaki gereksiz duygusal ve fiziksel yüklerden kurtulurlar. Kendi ihtiyaçlarına daha fazla önem vermeye başlarlar ve bu da iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.

Panik atak tedavisinde başarıya ulaşmak için en önemli adım, bu sorunun altında yatan düşünce sistemini değiştirmektir. Sadece ilaç tedavisi ile panik atak belirtilerini hafifletmek mümkün olsa da, bu kalıcı bir çözüm sunmaz. Çünkü eğer kişi, yaşadığı panik atak sonrası zihinsel ve duygusal dünyasında bir değişiklik yapmazsa, ataklar tekrarlayabilir. Panik atak korkusu ise kişiyi sürekli bir endişe hali içinde tutar.

Psikoterapi, panik atak tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Kişinin düşünce yapısını ve yaşam tarzını değiştirmesine yardımcı olan psikoterapiler, panik atağın temel nedenlerine inerek sorunun kökten çözülmesine olanak tanır. Ancak bu noktada, kişinin terapi sürecine cesaretle yaklaşması ve tedavi için gerekli motivasyona sahip olması büyük önem taşır. Çünkü panik atağın tedavisi, uzun bir süreç gerektirebilir ve sabır isteyen bir yolculuktur.

Sonuç olarak, panik atak tedavisi zor bir süreç gibi görünse de, doğru bir psikoterapi desteği ve kişinin tedaviye olan inancı ile tamamen iyileşmek mümkündür. Panik atak, yalnızca bir rahatsızlık olarak değil, kişinin kendini ve hayatını yeniden gözden geçirmesi gereken bir süreç olarak da değerlendirilmelidir. Bu farkındalığa sahip olan danışanlar, yaşam tarzlarını ve düşünce yapılarını değiştirerek, panik atağın üstesinden gelebilirler.