Bir futbol sevdalısının mahalleye bıraktığı miras
Yıl 1966... Akhisar tren garında memuriyet yapan bir adam vardı; lakabı "Trenci Remzi". Şehrin hareketliliğiyle iç içe, ama kalbi her zaman futbolun ritmiyle atan bir adam. Sadece Devlet Demiryolları'nın bir memuru değildi o; aynı zamanda Gençlik Spor formalarını terletmiş bir futbol aşığıydı. Fakat onun futbol sevdası sadece sahada kalmadı; mahalleye, çocuklara, sokağa taştı.
Reşatbey Mahallesi, Sığır Yolu Caddesi üzerindeki bir mekanda, şehrin çocuklarıyla buluştu Remzi. Onlara sadece top değil, hayal kurmayı, takım olmanın anlamını, birlikte başarma duygusunu öğretti. "Mahalle takımı kuralım," dediğinde, herkesin gözleri parlamıştı. Ve işte o gün Devlet Demir Yolları'nın adını taşıyan bir mahalle takımı doğdu: Akhisar Demirspor.
Renkler tartışmaya açıktı; Doğan Tozan, Beşiktaş sevdasını masaya koydu, siyah-beyaz olsun dedi. Remzi ise daha farklı düşünüyordu: mavi-siyah onun tercihi. Ancak sonunda, Beşiktaş'ın asil siyahı ile Demiryolları logosundaki ay-yıldızdan gelen beyaz birleştirildi. Hem şehir, hem de kurum temsili bir araya geldi; Demirspor'un rengi siyah-beyaz, ruhu ise dayanışma oldu.
Demirspor ilk mücadelesini, Devlet Demir Yolları'na ait olan ve bugün Pazar Pazaryeri olarak bilinen alanda verdi. Bir sahası yoktu belki ama yürekleri sahaya sığmazdı. Toprak sahada, tozun dumanın içinde, mahalleli kendi takımını desteklemek için koştu. O tribünler olmasa da, sokaklar tribüne dönüştü.
Trenci Remzi sadece bir başkan değildi; aynı zamanda bir hoca, bir rehberdi. Takımın yönetiminde Niyazi Dolanmaz, Doğan Tosun, Nihat Temelci, Sezai Çeneli ve Ruşen Üren gibi isimler vardı. Onların her biri birer neferdi; formaya aşk, mahalleye bağlılık ve futbola adanmış hayatları vardı.
Bugün belki o takım profesyonel liglerde yok ama Demirspor, Akhisar futbolunun vicdanında yaşıyor. O toprak sahada bir zamanlar koşan çocukların kimi öğretmen, kimi esnaf, kimi anne-baba oldu ama unutmadılar: Bir zamanlar Trenci Remzi vardı, ve bir mahallenin kalbine futbolu yerleştirdi.
Ben İbrahim Macana olarak, bu şehirde sporun sadece bir müsabaka değil, aynı zamanda bir hafıza olduğuna inanıyorum. Akhisar Demirspor gibi hikayeler, şehrin belleğidir. Trenci Remzi ve onun gibi insanlar, sadece takım değil, ruh inşa etmişlerdir.
Ve unutmayalım; bazen bir top, bir kale direği ve bir grup çocuk, şehrin tarihini yazabilir.
Ayaktakiler: Vedat, Sadettin, Kenan, Fikri, Doğan, Şevki, Faruk, Niyazi
Oturanlar: Turgay, Sami, Sezai, Ruşen Üren
Refik, Sami, Fikri, Sezai,
Oturanlar: Ekrem ve Saim
Aygün, Fehmi, Sami, (ismi Yok), Kenan, Sabri ve Refik
Oturanlar: İrfan, Veli, Sezai, Şevki, Sami