Mihrab Ve hafız imamlar
Hafız ve mihrab kavramları İslam'da derin bir anlam taşır. Kur'an-ı Kerim'i baştan sona ezberleyen kişilere "hafız" denir. Hafız olmak, sabır, disiplin ve özverili bir çalışma gerektirir. Bazı hafız imamlar, Ramazan ayında teravih namazında her rekatta bir cüz okuyarak, otuz gün içinde Kur'an-ı Kerim'i baştan sona hatmederler.
Bir sabah ezanı vaktinde, müezzinin ezanı ile uyanırsınız. "Allahüekber, Allahüekber, hayyaalassalah, hayya alelfelah, essalatu hayrun minennevm" diye yankılanan ezan, sizi camiye çağırır. Ezanın anlamı, "Allah büyüktür, haydi namaza, haydi kurtuluşa, namaz uykudan hayırlıdır" şeklindedir. Nefsinizi, şeytanı ve uykunuzu yenerek camiye gidersiniz. Abdest alır, temiz bir camiye girersiniz. Mihrabta Kur'an-ı Kerim okuyan hafız imamın sesi ve okuyuş tarzı sizi derin bir huşuya sürükler.
İmam, okuduğu ayetlerin Türkçe anlamını da paylaşarak, size çok değerli bilgiler kazandırır. Ardından müezzin kamet getirir ve sabah namazının farzını cemaatle kılmak üzere saf tutarsınız. İmam safları sıklaştırmamızı hatırlatır, omuz omuza Allah'ın huzurunda niyet ederek namaza başlarsınız.
Bir cuma sabahında, Cuma suresinin 9. ve 10. ayetleri okunur: "Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Bu sizin için daha hayırlıdır." Namazdan sonra imam, Haşr suresinin son üç ayetini okur ve tüm cemaat ellerini semaya açarak dua eder.
Bu huzur dolu ibadet, bir cuma sabahında cemaatle birlikte yapılan namazın verdiği manevi tatminle tamamlanır ve evlere bu manevi huzurla dönülür.