Facebook ve Kişiliğimiz
Cep telefonlarının hayatımıza girmesiyle her şeyimiz değişti. Hayatımız darmadağın oldu. Avuç içine sığdırdığımız bu harika teknolojik aletin esiri olduk. Belki de bu cep telefonu yüzünden televizyonları da izlemez olduk. Sosyal medya bağımlılığı hayatımızı zaman zaman olumsuz etkiledi. Facebook'u çok sevdik. Türk toplumunun özelliğiyle harmanlayarak "nitelik" olarak diğer ülkelerin toplumlarını solladık. Neredeyse tuvalete gittiğimizi dahi Facebook'ta paylaşarak işin suyunu çıkardık.
*Yediğimizi,
*İçtiğimizi,
*Gezdiğimizi,
*Güldüğümüzü,
*Sövdüğümüzü,
*Ebemizi,
*Dedemizi,
*Anamızı,
*Babamızı,
*Eşimizi,
*Oğlumuzu,
*Kızımızı,
*Bebeğimizi,
*Gelinimizi,
*Damadımızı,
*Alayımızı
Facebook arenasına taşıdık. O kadar basit ve rutin konuları paylaştık ki... Facebook'un kurucuları bile bu işe çok şaştı. Katıla katıla güldüler. Türk toplumunun özelliğini görmeleri açısından harika bir yöntem bulmuşlardı. Kopyacı, yazmayan, yazamayan bir insanlar topluluğu için Facebook, içi sulandırılmış bir internet ağıydı. Türk halkı da bunu fazlasıyla başarmıştı.
Oysa Facebook ekrandan bir soruyu kesinlikle indirmiyordu: "Ne düşünüyorsunuz?"
Düşündüğünü yazamayan insanlar, başkalarının paylaşımlarını paylaşarak Facebook'un kirlenmesine neden oluyorlar. Allah (C.C.) Alak suresinde "O Allah ki kalemle yazmayı öğretti" buyuruyor. Buna rağmen Türkiye'de "imamlar topluluğu," sosyal medyada yazmayan, yazamayan bir topluluktur. Hem Kur'an-ı Kerim'i okuyacaksınız, hem de korkak olacaksınız.
Sosyal medyada "yazarak" ses getiren öğretmen, polis, avukat, doktor, savcı, hâkim, eczacı, diş hekimi, veteriner gördünüz mü? İdealist bir kimlikle düşüncelerini ifade edebiliyorlar mı? Onları böylesine "korkak" kılan nedir? Yasalar mı? Maaşınız güzel. Duruşunuz güzel. Elbiseniz güzel. Vuruşunuz güzel. Niçin yazmıyorsunuz? Sizi anlatan makalelerinizi, müstear bir isim kullanmadan "erkekçe" yazsanız da okusak.
Facebook kimlik kartımız. Dedikoducu bir toplumda yaşıyoruz. Amansız gıybetlerle bir insanın hayatını mahvedebiliyoruz. İşte burada Facebook kimliğiniz sizi dedikoducu, gıybetçi toplumun elinden kurtaracak. Sizin yazılarınız aynanızdır. Sizi anlatıyor. Devlet de güvenlik soruşturmalarında sizin hakkınızda çok detaylı bilgilere Facebook hesabınız sayesinde ulaşacak. Facebook'ta yazmayarak düşündüğünü ifade edemeyen "niteliksiz" insan sürüsünü devlet izlemek zorunda.
ABD'nin bu devasa şirketi Facebook, sizi devler liginde oynamaya devam ediyor. Kaleminiz, yüreğiniz nerede? Dağda mı? Ovada mı? Köyde mi? Okyanusun azgın dalgalarında mısınız?
Uçuk hayallerinizin peşini bırakıp adam gibi yazmayı deneyin. Edebiyatı ve Türkçeyi sevin. Bu ülkede çıtanın yükselmesinde sizin de bir katkınız olsun. Mızıkçılık yaparak mazeretler üretmeyin. Okuyan, araştıran, düşünen, yazabilen bireyler olun. Bu ülkenin iklimi, denizi, toprakları, ormanları güzel. Lakin insanları bu güzelliği görebilecek niteliklere sahip değil. Kavga ederek, sürtüşerek kaybedilecek zamanımız yok. Her alanda konsensüs sağlamak zorundayız. Cesur, cömert, idealist insanlar seslerini yükseltmek zorunda. Bu güzel Türkiye’miz hepimizin.